Yeni Tasarım, Uçuş Dinamiğini Temelden Değiştiriyor
Wingsuit (kanat kıyafeti) uçuşu, genellikle yüksek bir noktadan atlayan sporcunun yer çekimi etkisiyle kontrollü bir şekilde alçalması prensibine dayanıyordu. Ancak Avusturyalı sporcu Peter Salzmann, bu konsepti İspanya'nın El Hierro adasındaki volkanik uçurumlarda gerçekleştirdiği tarihi bir uçuşla değiştirdi. Salzmann, Red Bull Advanced Technologies ile ortaklaşa geliştirilen ve Formula 1 aerodinamiğinden esinlenen yeni bir kanat yapısı kullanarak, wingsuit tarihinde ilk kez sürekli yükselebilen bir uçuş gerçekleştirdi.
Yükselen Hava Akımıyla 67 Metre Tırmanış
Geleneksel wingsuit uçuşlarında sporcular, saniyeler içinde binlerce metre irtifa kaybediyor. Örneğin, tipik bir uçuşta 160 saniyede 2000 metreden fazla alçalış yaşanabiliyor. Salzmann'ın El Hierro'daki uçuşunda ise bu durumun aksine, sadece saatte 40 km hızındaki hafif rüzgarları kullanarak sadece 200 metreden az bir irtifa kaybı yaşandı. Sporcu, volkanik dağ sırtlarının şekli sayesinde oluşan yükselen hava akımlarını (termal) yakalayarak, manevralar yapabildi, dönebildi ve başlangıç noktasına hatta daha yüksek bir irtifaya çıkabildi. Bu uçuş sırasında kaydedilen maksimum yükseklik kazancı 67 metre oldu.
Sporun Geleceği için Yeni Bir Çağ
Wingsuit uçuşu, kollar ve bacaklar arasında gerili kanat yüzeyleri sayesinde, her 1 metre alçalışa karşılık yaklaşık 3
- 4 metre ileriye süzülme imkanı sunuyor. Usta pilotlar, bazen dalış yapıp ani bir şekilde yükselerek kısa süreli irtifa kazanabiliyor, ancak bu geçici bir hareket olmaktan öteye gitmiyor. Peter Salzmann'ın 2024'te tanıttığı bu yeni kanat yapısı, "kontrollü düşüş" kavramını "gerçek anlamda yükselen uçuş"a dönüştürdü. Bu gelişme, wingsuit sporunun geleceği için potansiyel bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Artık sporcular sadece estetik iniş patikaları çizmek yerine, gökyüzünde daha uzun süre kalabilecek, daireler çizebilecek ve teorik olarak enerjiyi koruyarak uçuşu süresiz uzatabilecek bir potansiyele sahip olabilir.






Yorumlar
Yorum Yap