Gözden Kaçırmayın

Ryan Serhant, Yapay Zekanın Kooperatif Satın Alma Onay Süreçlerinde Yarattığı Dönüşümü AnlattıRyan Serhant, Yapay Zekanın Kooperatif Satın Alma Onay Süreçlerinde Yarattığı Dönüşümü Anlattı

Los Angeles

  • "Real Housewives of Atlanta" yıldızı Kandi Burruss'un eşi Todd Tucker, boşanma davasına yönelik olarak sunulan yanıt dilekçesinde çiftin iki çocuğunun velayetinin kendisine verilmesini talep etti. Tucker ayrıca, çiftin evlilik öncesi yapılan mal paylaşım sözleşmesinin geçerliliğini de sorguladı.


Tucker'ın Velayet ve Mali Talepleri
Pagesix'ın edindiği belgelere göre, iş insanı ve televizyon yapımcısı Todd Tucker, Burruss'un daha önce açmış olduğu boşanma davasına resmi yanıtını sundu. Tucker dilekçesinde, 5 yaşındaki Blaze Tucker ve 9 yaşındaki Riley Burruss (Kandi Burruss'un ilk evliliğinden olan kızı) ile ilgili müşterek velayet talebinde bulunurken, çocukların birincil fizikî velayetinin kendisine verilmesini istedi. Bunun yanı sıra, çiftin 2014 yılında evlenmeden önce imzaladığı mal paylaşım sözleşmesinin, tarafların tam finansal şeffaflığını sağlamadığı gerekçesiyle geçersiz sayılmasını talep etti. Tucker, bu adımla, evlilik sırasında edinilen mülk ve varlıkların paylaşımında farklı bir hukuki süreç başlatmış oldu.


Uzun Süren Ortaklık ve Ani Ayrılık
Kandi Burruss ve Todd Tucker, 2014'te evlendikten sonra sadece evlilikleriyle değil, çeşitli restoran işletmeciliği ve televizyon projeleri gibi ortak iş girişimleriyle de dikkat çekmişti. Yaklaşık 10 yıl süren birlikteliklerinin ardından Burruss, Ocak 2024'te boşanma davası açtığını duyurmuştu. Çift, ayrılık gerekçesi olarak "uzlaşmaz farklılıkları" göstermişti. Sürecin, çocukların refahı göz önünde bulundurularak mahremiyet içinde yürütülmeye çalışıldığı ifade ediliyor.


Sonraki Yasal Süreç
Tucker'ın bu talepleri, standart bir boşanma sürecini daha karmaşık bir hale getirebilir. Önümüzdeki haftalarda, bir aile mahkemesi hakiminin, hem velayet düzenlemesi hem de mal paylaşım sözleşmesinin geçerliliği konusunda karar vermesi bekleniyor. Tarafların avukatları aracılığıyla süreci yürüteceği ve mahkeme dışı bir anlaşmaya varmaya çalışabileceği de değerlendiriliyor.