Gözden Kaçırmayın
Zamana Meydan Okuyan Stil: Mütevazı Saatler Yeniden Ön Plana ÇıkıyorDazed Korea'nın Kasım 2025 sayısında yer alan bir incelemeye göre, İranlı yönetmen Jafar Panahi'nin "Sadece Bir Kazaydı" (It Was Just an Accident) adlı filmi, sıradan bir trafik kazasını etik ve toplumsal bir sorgulamaya dönüştürüyor.
Gündelik Bir Olayın Anatomisi
Film, arabayla seyahat eden bir ailenin başına gelen bir kazayla açılıyor. Aracın bir köpeğe çarpmasıyla birlikte, aile içindeki dinamikler anında değişim gösteriyor. Çocuğun ağlamaları, yetişkinlerin birbirlerini suçlamaları veya olayı "sadece bir kazaydı" diyerek önemsizleştirme çabaları, izleyiciyi olayın psikolojik ve ahlaki boyutlarına çekiyor.
Fail, Mağdur veya Tanık Olmak
Panahi, izleyiciyi tek bir perspektife hapsetmek yerine, farklı konumlara yerleştirerek derin bir empati ve sorgulama deneyimi sunuyor. Seyirci, bir an için karanlıkta kalan köpeğin mağduriyetini hissediyor, ardından olayı hızla unutmak isteyen failin konumuna geçebiliyor veya çaresizlik içinde ağlayan çocuğun gözünden duruma tanıklık ediyor. Bu sürekli değişen bakış açıları, olayın basit bir "kaza" olarak etiketlenemeyeceğini hissettiriyor.
Sinemanın Sınırlarının Ötesine Geçen Bir Aktivizm
Yönetmen Jafar Panahi'nin filmlerinin merkezinde, onun yaşamı ve aktivist kimliği yer alıyor. "Sadece Bir Kazaydı" da yalnızca bir kurgu eser olarak kalmıyor; izleyiciyi gündelik hayatın içindeki ahlaki ikilemler üzerine düşünmeye ve filmin ötesine taşınan sorular sormaya davet ediyor. Panahi'nin sineması, sanat ile gerçeklik arasındaki çizgiyi bilinçli olarak flu hale getirerek, bireyin toplumsal sorumluluklarına dair güçlü bir sese dönüşüyor.




Yorumlar
Yorum Yap